KUT-ÜL AMARE ZAFERİ’NİN 109. YILI EĞİRDİR’DE KUTLANDI

Kemal ERBEN/EĞİRDİR, (DHA) -Isparta’nın Eğirdir İlçesinde Kut-Ül Amare Zaferinin 109. Yılı kutlama programı bugün saat 14.00’de Eğirdir Anadolu İmam Hatip Lisesi Konferans Salonunda gerçekleşti.

Programa Eğirdir Kaykamı Ömer Çimşit, Eğirdir Belediye Başkanı Mustafa Özer, İlçe Emniyet Müdürü Levent Okyay, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Erhan Ari, İlçe Milli Eğitim Müdürü Necdet Erol,  İlçe Protokolü, Okul Müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve veliler katıldı.

Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Eğirdir Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Bekir Güler; Bugün burada Kut-ül Amare Zaferi’nin 109. yıldönümü münasebetiyle toplanmış bulunmaktayız. Hepiniz hoş geldiniz.

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyor ki, “Türk gençliği atalarını tanıdıkça kendinde büyük işler yapma kuvveti bulacaktır.”

Haysiyetli, sağlam ve şerefli bir hayat yaşamak isteyen milletler, tarihlerini, milli ve manevi değerlerini, onları inşa eden büyük evlatlarını, kahramanlarını tanımak zorundadırlar. Yeniden Türkleşmemiz, yeniden Müslümanlaşmamız gerekiyor; yeniden iman tazelememiz gerekiyor; yeniden büyük millet olmak için, yeniden büyük devlet olmak için bu şart! Geçmişteki gibi büyük ideallere sahip olmalı, büyük düşünmeliyiz. Milletleri diri tutan, iri tutan milli ideallerdir. Türk milleti, İslam’ı kabul ettikten sonra büyük bir idealin peşine düşmüş, büyük düşünmüştür. O ideal, ila-yı kelimetullah için nizam-ı alem idealiydi; yani dünyaya hükmetmek, adalet vermek, İslam’ı hakim kılmak idi. Gerek Selçuklu gerekse Osmanlı Devleti, İslam’ın ve Müslümanların koruyucusu oldular. İnsanların büyüklüğü, inançlarının ve ideallerinin büyüklüğü oranındadır. Millet olarak yine büyük düşünmek zorundayız; büyük düşünen insanlar, kahramanlar yetiştirmek zorundayız.

Bizler tarihe yön vermiş, çağ açıp çağ kapatmış, üç kıtada at oynatmış, büyük bir medeniyet kurmuşuz. 600 yıl dünyaya hükmetmiş, 1000 yıldır bu topraklarda hayatta kalmış bir millet olarak geçmişimizden, tarihimizden kaçamayız. Bosna’nın dağlık kesimine omuzunda yardım kolisini götüren Türk askerini, kapıyı açınca karşısında gören ve ilk lafı “Türk müsünüz? Geleceğinizi biliyordum” diyen yaşlı teyze nasıl bizi bekliyorsa bizleri bekleyen bizim geleceğimizi bilen milyonlar var. El Bab’ta, Halep’te, Musul’da, Makedonya’da, Pakistan’da, Filistin’de, Kudüs’te, Doğu Türkistan’da yaşayanlar bizim geleceğimizi biliyor ve bizi bekliyor. Bizim sancağımızın gölgesi çok büyük ve hala insanları serinletiyor. Bu da bize geçmişimizin ne kadar şanlı olduğunu gösteriyor. Öyleyse bizler dün olduğu gibi bugün de güçlü olmak zorundayız. Bunları gelecek nesillere aktarmak gelecek nesilleri bu bilinçle yetiştirmek zorundayız.  

İşte bu minval üzere yetişen kahramanların yazdığı bir destandır Kut-ül Amare…

Kut-ül Amare Zaferi, I. Dünya Savaşı yıllarında Irak cephesinde İngilizlere karşı kazandığımız büyük bir zaferdir… Niye büyük bir zaferdir? Çünkü bir İngiliz ordusu orada Türk ordusuna teslim olmak zorunda kalmıştır... Dünya tarihinde ilk defa bir savaşta en fazla düşman askerinin esir alındığı savaştır.

Kut-ül Amare savaşı, Çanakkale Savaşı’ndan sonra Osmanlı Devleti’nin 1.Dünya Savaşı içinde kazandığı ikinci büyük zaferdir ve Kut savaşı, Osmanlı’nın kazandığı son zaferdir.

Kut-ül Amare Zaferi’ nin 109. Yılındayız; bu vesile ile başta bu zaferi kazanmamıza katkısı olan aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi; peşi sıra tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz; ruhları şad, mekanları cennet olsun.

            Zulüm altında bulunan Gazze’li kardeşlerimize Nurullah GENÇ’in şiirini hediye ederek sözlerime son vermek istiyorum.