AFET BİLİNCİ
AFET BİLİNCİ
Adnan TASAR
egirdirses@hotmail.com - 0505 593 70 806 Şubat 2023 günü ülkemizi derinden etkileyen büyük depremin ardından tekrar depremi konuşmaya başladık. Evlerimiz yeterince sağlam yapıyor muyuz, eski yapılarımızı yenileme çalışmaları nasıl gidiyor, olması beklenen deprem riskine karşı yeterince hazırlıklı mıyız? Çünkü yaşanan acılardan sonra birden deprem ülkesi olduğumuzu yeniden hatırlamış olduk.
Başımıza gelen afetlerden sonra yapılacak en kolay suçlama müteahhitleri suçlamaktır. Bütün suçu birilerine yükleyip, kendimizi temize çıkarmak kolaycılıktır. Afetlerin yaşanmasından kaçamıyorsak, o ana hazırlanmak daha akıllıca olacaktır. Peki yaşanan onca acıdan sonra yeterli bir afet bilincine sahip miyiz? Bunu birlikte kontrol etmeye çalışalım,
Bunun ilk şartı yaşadığımız mekanları depreme karşı dayanıklı yapabiliyor muyuz sorusunu sorduğumuzda, özellikle Gölcük depreminden sonra yapılan düzenlemelerle daha sağlam binalar yapmaya başladığımızı gururla söyleyebiliriz. Bundan sonrası artık daha önce yaşadığımız binaların kentsel dönüşüm yoluyla yenilenmesini hızlandırmak olmalıdır.
İkinci olarak yaşamımızı deprem ülkesi gerçeğine uygun olarak yeniden düzenlemek olmalıdır. Yani eşyalarımızı sabitlemeli, deprem çantası hazırlamalı, aile olarak deprem tatbikatı yapmamız olmalıdır. Bir deprem felaketine karşı bizleri güçlü yapacak eğitimleri almamız gerekir. Çünkü deprem sırasında panik yaşanmasının hala ne yapacağımıza karar veremediğimiz için olduğunu unutmamak gerekiyor.
Hazırlık yapıp da beklediğimiz deprem başımıza geldiğinde sakin olmaya çalışmalı, etrafımızdaki büyük eşyaların arasına büzülerek, cenin pozisyonunda çökerek depremin durmasını beklemek çok önem arz etmektedir. Deprem sona erdikten sonra bulunduğumuz yerden çıkarak ev halkımız ve yakınlarımızla buluşma yerinde bir araya gelip, çevremizde ki yardıma muhtaç insanlarımıza yönelmeliyiz.
Bundan sonrası afetten sonraki yarım saat içinde incelenmelidir. Etrafımızdaki insanlarla iş birliğine gidilerek şanslı olmayan yakınlarımıza koşulmalıdır. Birlikte enkaz altında kalanlara yardım edilmeli, İlk yardım kursu alanlar bu insanlara müdahale etmeli, çıkabilecek küçük yangınlar imkanlar ölçüsünde söndürülmeye çalışılmalıdır. Çünkü bütün dünyada kabul edilen ölçüye göre profesyonel yardım ekiplerinin bölgeye ulaşması otuz saati bulabilmektedir.
Görüldüğü gibi günlük yaşantımızda olması beklenen afete karşı bilinçlenmek için çaba göstermeli, deprem olduğunda da sıkıntıyı kendi imkanlarıyla atlatıp, etrafındaki insanlara yardım etmeyi amaç edinmelidir. Yardım ekipleri bölgeye ulaştığında da çevrenin tanıtılması konusunda yaşanacak karışıklık hatırdan çıkarılmamalıdır. Bölgeye yabancı ekiplerin işlerini kolaylaştırmak ve yardım malzemelerinin ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasında gönüllü olarak elimizden gelen kolaylık gösterilmelidir.
Afet bilinci bu topraklarda yaşayan insanlarımızca yaşayarak öğrenilmeli ve bu kuralları ara sıra uygulanacak tatbikatlarla alışkanlık haline getirmeliyiz. Afet sıkıntılarının bu bilince sahip insanların çoğalmasıyla daha kolay atlatabileceğimiz bir an bile hatırdan çıkarılmamalıdır. Afetleri ancak birlikte olursak daha kolay atlatabiliriz.